Trivers’ın kendini aldatma teorisine göre, bizi geleceğe doğru yönlendirdiği için kendini aldatma iyidir. Ticaret söz konusu olduğunda, kaybettiğiniz durumlarda bile ticari kararlarınızın mantıklı olduğuna kendinizi sık sık ikna edersiniz. Kendini aldatmanın sizi nasıl bir döngüye sokabileceğini, aynı hataları sürekli olarak tekrarlayarak bu zihniyete tutsak olabileceğinizi görmek zor değil.
Ve bu döngüden kurtulmanın ilk adımı bunu tanımaktır. İşte ticaretinizi etkileyen beş psikolojik güdü.
Sürü psikolojisi
Davranışsal finansta, sürü etkisi, sadece diğerleri yapıyor diye belirli varlıklara yatırım yapma veya belirli pozisyonlar alma dürtüsüdür. Sürü psikolojisinden kaynaklanır. Sürekli diğer yatırımcıların yaptıklarını yapmak psikolojik bir gerekliliktir. Bu da genellikle ticari planlarınızı terk etmenize ve uygun analiz yapmadan pozisyon almanıza neden olur. Halk arasında FOMO (kaçırma korkusu) olarak anılır.
Richard Branson’ın da dediği gibi, “…fırsatlar otobüs gibidir, her zaman bir diğeri gelir…”.
Aynısı, ticari fırsatlar için de geçerlidir. Eğer birini kaçırdıysanız, daha fazlası gelecektir. Sonuçta piyasa hiçbir yere gitmiyor. Sürü psikolojisini yenmenin en iyi yolu, ticaretin rasyonel ve kişiselleştirilmiş olması gerektiğini hatırlamaktır. Sermayenize ve finansal hedeflerinize ilişkin kişiselleştirilmiş bir yaklaşım benimsemeli, başkaları için neyin işe yaradığının sizin için mutlaka işe yaramayabileceğinin bilincinde olmalısınız. Ayrıca mantıklı biri olup net bir ticaret planına sahip olmalısınız.
Kayıptan kaçınma
Davranışsal finans bağlamında, kayıptan kaçınma, alım-satım yapanların ve yatırımcıların kayıplardan tamamen kaçındığı anlamına gelmez. Her yatırımcının bildiği gibi kayıplar kaçınılmazdır. Buna rağmen kayıptan kaçınma, kayıp ile sonuçlanabilecek herhangi bir riskten kaçınmak için ortaya çıkan bir psikolojik güdüdür.
Ve kayıpların kaçınılmaz olduğu bilinse de çoğu yatırımcı, kaybetme korkusuyla donakalma eğilimindedir. Bu kavram, kripto ticaretinde FUD (korku, belirsizlik ve şüphe) olarak popüler hale getirilmiştir. Sonuç olarak, bu potansiyel kazançların kaybına veya kaçınılabilir kayıplara neden olacak erken çıkışlara yol açabilir.
İntikam işlemi
Hiç kimsenin kaybetmeyi sevmediğini söylemeye gerek yok. Kayıp yaşadığımızda psikolojik içgüdümüz mümkün olan en kısa sürede bu kaybı telafi etmek yönündedir. Bu genellikle intikam işlemiyle sonuçlanır: Önemli bir kayıptan sonra, kaybedilen bir stratejiye veya varlığa daha fazla para yatırarak kâr etmeye çalışmak.
İntikam ticareti aynı zamanda inanç azmine de bağlanabilir ve bu genellikle batık maliyet yanılgısına yol açar. Zaten zarar ettiğiniz ve analizlerinize inandığınız için o yatırıma bağlı kalmanız durumudur. Yolun sonunda kayıp olan bir yatırımı kovalamaya devam eder, daha fazla harcarsınız. Kör olası yatırım planı ve risk yönetimi…
Doğrulama yanlılığı
Bilişsel biliminsanlarına göre yalnızca onay arama gibi doğal bir eğilimimiz vardır. Yalnızca inançlarımızı ve algılarımızı doğrulayan bilgilere dikkat etme ve bizimle çelişenleri göz ardı etme eğilimindeyiz. Bu, doğrulama yanlılığıdır.
Ticarette, doğrulama yanlılığı alım satım kararlarımızla ilgili olarak yalnızca olumlu bilgileri hesaba katmamız için bizi yanıltır. Bu, istenmeyen aşırı güvene neden olabilir ve bu da daha yüksek riskler alınmasına neden olabilir. Doğrulama yanlılığı inanç azmi ile iç içedir.
İnanç azmi
Bu, başlangıçtaki konumun yanlış olduğunu kanıtlayan yeni bilgiler aldındığında bile kişinin fikirlerini değiştirmeme eğilimidir. Mesela, bir varlığı satma veya belirli bir varlığa yatırım yapma konusunda karar verdiğinizi varsayalım. Kararınızla çelişen güvenilir bilgiler bulsanız bile bilinçaltınızda kararınızı değiştirmenin neredeyse imkansız olduğunu göreceksiniz.
İnanç azmi tutarlılık yasasına atfedilebilir. Bu durumda, yatırımcılar inat geliştirir ve geleceğe dair kararlarında geçmiş ticaret modellerine sadık kalırlar. Trivers’ın kendini aldatma teorisine de dayanarak, bazı durumlarda mantıksız olsa bile inançlarımıza duygusal olarak bağlanırız.
Çok satan “Kara Kuğu” kitabının yazarı Nassim Nicholas Taleb’in de dediği gibi “… fikirlere sahip olunan şeylermiş gibi davranırız ve onlardan ayrılmak bizim için zor olacaktır.”
Sonuç
Psikoloji ve ticaretin el ele gittiğini inkar edemeyiz. Uzun vadede sürekli kârlı olmanızı sağlayan birçok faktör vardır. Ancak, yatırımcıların kendilerini mümkün olan en mantıklı ticari kararları verdiklerine ikna ederken bilinçaltı tarafından yönlendirilebilecekleri acı bir şekilde açıktır. Ve bu, uzun vadeli kar beklentilerini düşürebilir.
Bu durumda, ilk önlem sorunu bilmektir. İşte bu yüzden de alım satımlarınızı etkileyen beş psikolojik güdüyü inceledik.