Albert Einstein, “her şeyi sorgulayın” demiştir. En yaygın Google aramaları gibi bazı sorular doğal olarak ortaya çıkar – “IP adresim nedir”, “saat kaç”, “ne izleyelim” – her ay milyonlarca insan bu tarz şeyleri merak ediyor.
Ancak bazı durumlarda, sorgulama yapmak için efor sarf etmeniz ve kendinize “her şeyi sorgula”manız gerektiğini hatırlatmanız gerekir. Ticarette bu durumlardan biridir.
İşlem öncesi için hazırladığımız yedi sorudan oluşan bu listeyi takip edin. Zamanla tüm işlemlerinizi bu kontrol listesi ile değerlendirmeye başlayacaksınız.
1. Bu işlem stratejinize uyuyor mu?
Bir ticaret stratejisini benimsediğinizde, bir ton soru yanıtlamış olursunuz. Çünkü strateji geliştirirken ticaret tarzınızı, risk iştahınızı, zaman ufkunuzu gibi unsurları bilmeniz gerekir. Bu nedenle, bir işlemin stratejinize uyup uymadığına dair basit bir soru, düşündüğünüzden daha kapsamlıdır.
Strateji, planınızın ana kurallarını oluşturur, işlemlerinizi gerçekleştirmenizi ve yönetmenizi sağlar. Eğer bir işlem fırsatı, stratejinize uymuyorsa, yapmayın.
2. Tetikleyici (Trigger) nedir?
Giriş tetikleyicileri de önceden belirlenmiş olmalıdır. Fırsat doğmadan önce bile işlemi nasıl gerçekleştireceğine ve kriterlerine karar vermiş olmalısın.
Bu tetikleyici büyük bir destek veya direnç seviyesinin oluşması olabilir, ya da fiyat grafiği formasyonunun oluşması. İdeal olarak, bu tetikleyicilerin hepsini kombinlemek iyiidr veya en azından iki-üç indikatörden işlem dair sinyal almak.
3. Bu işlemi zorluyor musunuz?
Gördüğünüz şey gerçekten fırsat mı yoksa sadece buna inanmak mı istiyorsunuz? Belki de potansiyel olası iyi bir sonuca o kadar odaklandınız ki sonucun doğruluğunu ölçemiyorsunuz.
İşlemlerinizde başarıyı zorlarsanız, başarı sizden kaçar. Gerçek şu ki, büyük fırsatların gelişmesi zaman alır, iyi bir strateji oluşturmak da zaman alır. Bu zaman, yarı iyi durumda olan “fırsat”ları kaçırmak anlamına geliyorsa, bırakın öyle olsun.
4. Girdiğinizde en iyi/kötü ne olabilir?
Bu işlemin olası sonucunu anlayabiliyor musunuz? Beklediğiniz gibi veya tersi şekilde giderse ne olur?
Kazandığınız bir senaryo düşünelim. Potansiyel kazancın size mantıklı bir fayda sağlayıp sağlamadığına bakın; kar, deneyim, risk veya başka bir şey olabilir.
Şimdi de pozisyonunuzun başarısız olduğunu düşünün. Bunun hesabınızda yol açacağı zararı değerlendirin. Örneğin, pozisyonun marj çağrısı yaratma potansiyeli varsa bu direkt hayır demektir.
5. Beklerseniz en iyi/kötü ne olabilir?
Aktif bir yatırımcıysanız (veya doğanız gereği aktif biriyseniz), hiçbir şey yapmadan beklemek size yanlış gelebilir. Ancak, yapmadığınız işlemlerin gerçekten bir zararı olup olmayacağını kendinize hiç sordunuz mu? Belki de sadece FOMO hissetmekten kaçınıyorsunuz ve bunun gerçek değerlendirmeler ile hiçbir alakası yoktur?
Ya da tam tersi: kaçırdığınız fırsatların iyi taraflarını görebiliyor musunuz? Belki de işlem için çok stresli olacaktınız ve sonrasında hiç girmemiş olmayı dileyecektiniz.
6. Bu işlem sizi duygusallaştırıyor mu?
Sadece pozisyon almayı düşünmek bile duygularınızı uyandırabilir. Aç gözlü, endişeli, çok heyecanlı hissetmeye başlamanız kötü işarettir. Çoktan bu şekilde hissediyorsanız, pozisyonu açtığınızda daha iyi hissetmeyeceksiniz.
En iyi işlemler mantıklı ve rasyonel olarak yaptıklarınızdır. Odanın içinde volta atmanıza, beklenti içinde nefesinizi tutmanıza veya iki saniyede bir gergin bir şekilde hesabınızı kontrol etmenize neden olmazlar.
7. Ne zaman çıkmalısınız?
Bilgili ve metodik tüccarlar satranç oyuncuları gibi hareket eder, beş hamle ilerisini düşünürler. Çıkış stratejisi, beşinci hamledir. Varlığın yükselip yükselmeyeceğini bilemezsiniz, bu nedenle her iki durum için de bir çıkış stratejiniz olmalı.
Girmeden önce kazanç ve risk hedeflerinizi belirlemek çok yararlı bir alışkanlıktır. Böyle planlar oluşturmak, duygu patlamaları yaşadığınızda bile fevri kararlardan kaçınmanıza yardımcı olur.
Tüm cevaplarınız işlemin tüm bunlara değeceğini gösteriyorsa, devam edin!