Faiz oranı, borç verenin borç alandan talep ettiği miktardır ve anaparanın bir yüzdesidir.
Örneğin: Bir arkadaşınız size %10 faiz oranıyla 10TL borç verirse, ona 11TL geri ödersiniz. Bu, ödünç aldığınız 10TL artı faiz olarak fazladan 1TL (10TL’nin %10’u). Merkez bankaları ve bankaların bunu hesaplamak için daha karmaşık yöntemleri var, ancak genel fikir bu şekilde oluşmaktadır.
Faiz Oranını Anlamak
Faiz oranları esasen borçlanmanın maliyetidir ve kredi döneminin başında kredinin toplam tutarı olan kredinin anaparasına uygulanır. Bir kişi, banka veya başka bir finansal kuruluş borç para verdiğinde, genellikle kredi süresi boyunca para kaybının tazmin edilmesini beklerler. Bunun nedeni, bu parayı başka bir şey için kullanabilecek olmalarıdır, örneğin kendi yatırımlarını yapmak veya daha fazla para kazanmak için iş kurmak gibi. Bu tazminata faiz denir ve faiz oranı, kredinin her dönemi için ödenmesi gereken tutardır. Borç veren ve borç alan, genellikle yıllık bazda, yıllık yüzde oranı (APR) olarak adlandırılan bir yüzde ücreti üzerinde anlaşırlar. Bir borçlunun yüksek riskli olduğu düşünülürse, örneğin kredi notu düşükse, faiz oranı daha düşük riskli bir borçluya göre daha yüksek olabilir.
Önemli: Risk, tipik olarak, bir borç veren potansiyel bir borçlunun kredi puanına baktığında değerlendirilir, bu nedenle, en iyi kredilere hak kazanmak istiyorsanız mükemmel bir puana sahip olmak önemlidir.
Faiz Uygulamaları
Faiz oranları, bir dizi yaygın finansal araç için geçerlidir. Bunlar:
- İpotek oranları
- Araba kredisi
- Ticari krediler
- Kişisel krediler
- Mevduat sertifikaları
- Kredi kartları
- Öğrenci kredileri
Bir finansal aracın, bankanın veya borç veren bir kurumla yapılan her anlaşmanın farklı faiz oranları vardır.
Faiz orani türleri
İki tür faiz oranı vardır. Basit ve Bileşik.
1. Basit Faiz
Basit faiz, yalnızca anapara tutarına göre ödenir.
Örneğin, beş yıllık %4 faiz oranıyla 100.000TL kredi aldığınızı varsayalım. Hesaplama şu şekilde olacaktır: (100.000TL x .04) x 5 = 20.000TL. Bu, borçlunun beş yıllık kredi süresi boyunca 25.000 TL faiz borcu olacağı anlamına gelir.
Daha çok öğrenci kredileri ve ev satın almak için kullanılan ipotek kredilerinde kullanılır.
2. Bileşik faiz
Bileşik faiz, yalnızca anapara üzerinden değil, aynı zamanda bir önceki ödeme döneminin faizinden de ödenen faizdir. Yani her ay, borçlu bir önceki ayın anapara artı faizi, ondan önceki ayın anapara artı faizi üzerinden ve kredi döneminin başlangıcına kadar faiz ödüyor.
Bileşik faiz formülü şöyledir: Anapara x [(1 + faiz oranı)n-1]
Bu hesaplamada ‘n’, bileşik dönemlerin sayısıdır.
Nominal faiz: Nominal faiz oranı enflasyonu dikkate almaz. Bu, enflasyondan bağımsız olarak, kredinin ömrü boyunca bir krediye aynı tutarı ödeyeceğiniz anlamına gelir. Nominal faiz, herhangi bir ücret veya bileşik faiz öncesi kredi faizini veya Merkez Bankası tarafından belirlenen faiz oranını da ifade edebilir.
Reel Faiz: Reel faiz oranı enflasyonu hesaba katar. Enflasyona göre ayarlanır ve nominal faiz oranından beklenen veya gerçekleşen enflasyon oranının çıkarılmasıyla hesaplanır. Bu, borç veren kurumlara zaman içindeki harcama güçlerini anlamalarını sağlar.
Değişken Faiz: Değişken faiz piyasaya bağlıdır. Piyasa faiz oranları yükseldikçe ve düştükçe, kredi faiz oranı da yükselir. Değişken faiz oranları genellikle kredi kartlarında, konut kredilerinde ve normal kredilerde kullanılmaktadır.
Kademeli Faiz: Kademeli faiz oranıyla, hesaptaki para miktarı arttıkça tasarruf veya çek hesabındaki faiz de artar.
Uzun vadeli faiz oranları: Vadesi on yıl olan devlet tahvillerine uzun vadeli faiz oranları uygulanır.
Faiz oranları nasıl belirlenir?
Bankalar tarafından uygulanan faiz oranı, ekonominin durumu, ülke dövizinin diğer dövizler karşısındaki değeri gibi bir dizi faktör tarafından belirlenir. Bir ülkenin merkez bankası, her bankanın sundukları yıllık yüzde oranı (APR) aralığını belirlemek için kullandığı faiz oranını belirler. Merkez bankası faiz oranlarını yüksek bir seviyede belirlediğinde, borcun maliyeti yükselir. Borcun maliyeti yüksek olduğunda, insanları borçlanmaktan caydırır ve tüketici talebini yavaşlatır. Ayrıca, faiz oranları enflasyonla birlikte yükselme eğilimindedir.