Yatırım kavramı, piyasaların oluşmasıyla birlikte ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, zamanla çok sayıda yatırım stratejisi gelişmiştir. Yatırım fonları en basit ve diğerlerine göre daha az stresli yatırım stratejisidir. Son birkaç yılda, bu alan diğer alanlara kıyasla finans tarihinde görülmüş en yüksek getiriyi sağladı. İstatistiklere göre, 2000 yılında her Amerikalı aile başına en az iki açık yatırım fonu hesabı düşüyordu. Bu sayı, bütçe fark etmeksizin bu yöntemin karlı olduğunu gösterir.
Yeni başlayanlar ilk başta bir asistanla başlayabilir. Ancak en karlı seçenek arada bir komisyoncu olmadan çevrimiçi olarak bağımsız bir şekilde yatırım yapmaktır. Bu makalede para kaybetmeden yatırım yapmanızı sağlayacak en etkili stratejileri öğreneceksiniz.
Yatırım fonları nasıl çalışır?
Yatırım fonların işleyişinde bir kaç ana nokta vardır:
- Yatırım yapmak isteyen kişi şirketin hisselerini almaz. Yatırımcılar, varlıkların alım satımıyla bağımsız olarak ilgilenen firmadan pay alırlar.
- Bu piyasada risk düşüktür çünkü tüm para transferleri profosyonel yatırımcılar tarafından yönetilir.
- Borsa dışı risk yoktur. Denetimlerin sürekli olması adaletsiz kazanç dağıtımını engeller.
- Yatırım fonlarına yapılan yatırımlardan gelen getiri, bankaların faiz oranlarının getirdiği kazançtan daha yüksektir. Bu seçenek stabildir, hisseler firmaların farklı gelişim aşamalarında alınır. Bu da düzenli kazanç getirirken denge varlık değerinin yükselmesini sağlar.
Yatırımcıların gelirleri; profosyonel analistler, finansçılar ve ekonomistler tarafından dikkatle izlenir. Bu gelirler, hissedarlarına yönetim, çeşitlendirme, likidite ve yatırım kolaylığı sağlar.
Yatırım fonlarının türleri
Yatırım fonu piyasası çok çeşitli varlıklar (ürünler) sunar:
- Hisse senetleri, uzun vadeli yatırım perspektifi sunar ve en yaygın araçlardan biridir.
- Tahviller, fonların borçlanma araçlarına yatırılması ile olur.
- Karma (dengeli) fonlar, fonların aynı anda birkaç varlık türünü (genellikle hisse senetleri ve tahviller) satın almak için kullanılmasına denir.
- Gayrimenkul fonlarının büyüme düzeyi düşüktür ancak hissedar kira şeklinde ek gelir elde eder;
- Para piyasası fonları; değişkenliği minimumdur, burada asıl amaç kar elde etmek değil, kısa vadeli para depolamaktır.
Yukarıda açıklanan türlere ek olarak, yatırım fonları açık veya kapalı olabilir. Kapalı yatırım fonlarında, kuruluşların menkul kıymeti sınırlıdır. Açık fonlarda herhangi bir kısıtlama söz konusu değildir ve tüm yatırımcılara açıktır.
Yatırım fonu varlıkları nasıl alınır-satılır?
Uygun bir fon seçmek zor bir süreçtir. 2000’lerden beri dünya genelinde 35000 adetten fazla fon bulunmaktadır. Yatırımcılar bu payları, fonun kendisinden, komisyonculardan veya bağımsız bir şekilde internetten alabilir. Bu varlıkları direkt online bir şekilde almak hem zaman hem vakit kazandırır, beklemezsiniz.
Menkul kıymet almanın 5 ana yolu vardır:
- Yabancı bir komisyoncu: Amerikalı veya Avrupalı firmalarla çalışmak daha karlıdır. Dünyanın her tarafından müşterileri olan firmalarla çalışmaya dikkat edin.
- Yabancı bankalar, hissedarın geliri hakkında onay ister.
- Yönetim firmaları aracılığı ile
- Aracı ajanslar ile
- Yabancı sigorta firmaları üzerinden
Online satın alma daha kolay ve rahattır. 3 şekilde gerçekleştirilebilir:
- Yatırım firmaları: Piyasada alıcılara pasif olarak endekslenen fonlardan, aktif olarak yönetilen ve yüksek getirili fonlara kadar farklı seçenekler sunan birçok kuruluş vardır.
- Yatırım ve finans servisleri sağlayan firmalar: Böyle firmalar diğer firmalar aracılığı ile alınmış hisseleri satmakta uzmanlaşmışlardır. Bu seçenek de rahattır ancak verdikleri hizmetin asıl amacı kar sağlamaktır. Bu nedenle yatırımcılar transfer ücreti ödemek durumundadır.
- Aracılık hizmetleri: Bunu yapmak için, kullanıcının bir aracı kurumda çevrimiçi hesap açması gerekir. Bu en pahalı seçenektir ancak en geniş yatırım fonu seçeneğini sunar.
Bir yatırımcı, fon satın alırken kar payı almayı veya elde edilen geliri ileri bir döneme yönlendirmeyi de seçebilir.
Yatırım fonlarına yatırım yapmanın artı ve eksileri
Yatırım fonları popüler bir araçtır ancak iyi ve kötü yanları vardır.
Yatırım fonlarını kullanmanın temel avantajları:
- Kullanım kolaylığı: profosyonel komisyoncularla veya bağımsız bir şekilde çevrimiçi yatırım yapmak kolaydır.
- Yatırımcının rolü azdır: Yönetim firmaları ana aktördür.
- Çok yönlülük: Yatırımcılar neredeyse tüm pazar segmentlerine erişebilir.
- Erişilebilirlik: Minimum depozitoyla bile varlık satın almak kolaydır.
- Güvenilirlik: Yatırım fonlarının işleyişi yasaldır ve doğrudan şirketin kayıtlı olduğu ülke tarafından düzenlenir.
Dezavantajlar çok kritik olmasa da mevcut:
- Yatırım fonlarıyla çalışmak, ETF’lere (borsa yatırım fonlarına) yatırım yapmaktan daha zordur.
- Yönetim şirketinin makul bir kâr getireceğinin garantisi yoktur. Her şey piyasanın durumuna bağlıdır, firmanın yılı zararla kapatma olasılığı da daima olacaktır.
- ETF ile karşılaştırıldığında, harçlar oldukça yüksektir. Dolayısı ile bunlara yatırım yapmak, satın aldığınız menkul kıymetlerden elde edeceğiniz geliri azaltabilecek ek maliyetlere neden olabilir.
- Yatırımcı daha az hak ve kontrole sahiptir. Yatırım fonları, müşterilere sahip oldukları menkul kıymetler üzerinde fazla kontrol sağlamaz.
- Vergilendirme: Paranız vergiye tabi bir hesaptaysa (örneğin bir aracı kurum hesabında) yatırım geliri üzerinden ağır vergilere tabii tutulma riskiniz yüksektir.
- Doğal yatırım riskleri: Yatırım fonları hisse senetlerine ve bonolara yatırım yaptığından, menkul kıymetlerin değerindeki düşüşle ilgili tehlike seviyesi vardır.
Umarız makalemiz, çevrimiçi yatırım fonlarına nasıl yatırım yapacağınızı anlamanıza yardımcı olmuştur. Bu yöntem, bağımsız bir şekilde yatırım portföyü oluşturmak için zamanı, isteği ve/veya becerisi olmayan kişiler için mükemmeldir. Kazanmaya başlamak için, ihtiyaçlarınıza uygun saygın bir kuruluş bulmanız ve oraya para yatırmanız yeterli.