1997 yılına dek 17 yıl boyunca J.C. Penney mağazasında temizlikçi olarak çalışmış Ronald Read’i duydunuz mu? Read, akıllıca yatırım yapmanın ve tutumlu yaşamanın bir örneğidir. Sık sık mahallesindeki bakkalda kahvaltı yapar ve blue-chipli (mavi fişli) hisseler alır ve yıllar boyunca elinde tutardı. Büyük mal varlığını hayır kurumlarına ve yerel kütüphanesine bağışladı.
Eğer yatırım yapmaya ilgi duyuyorsanız ve paranız sizin için çalışsın istiyorsanız, bilmeniz gereken bazı temel hususlar var.
Yatırım yapmadan önce düşünülecekler
Yatırım yolculuğuna çıkmadan önce kendinize birkaç soru sormanız çok önemli. İlk olarak, mevcut mali durumunuz hakkında genel bir değerlendirme yapmalısınız. Geliriniz, giderleriniz, borçlarınız ve birikimleriniz gibi hususları gözden geçirin. Bu sayede mali sağlığınızı net bir şekilde görecek ve ne kadar yatırım yapabileceğinizi belirleyebileceksiniz.
Ayrıca acil durum fonunuz yoksa bu fonu ayırmayı düşünün. Bu fon, yaşam masraflarınızın üç ila altı aylık tutarında olmalı, güvenli ve kolay erişilebilir bir hesapta tutulmalıdır.
Bu sorular yatırım hedeflerinizle ilgili olacak. Bir evin peşinatı ödemek gibi daha büyük bir amacınız mı var yoksa emeklilik gibi daha uzun vadeli bir hedefiniz mi var? Hangi nedenle yatırım yapıyorsunuz? Bu nedeni belirlemek; yatırım sürenizi, varlık seçiminizi ve strateji seçiminizi etkileyecektir.
Önemli olan sağlam bir temel oluşturmak ve ne aradığınızı anlamaktır. Yatırım, hemen atlayabileceğiniz bir şey değildir. Öğrenmeniz gereken birçok şey vardır ve yapabileceğiniz en basit şey, mali durumunuz ve hedefleriniz konusunda net ve dürüst olmaktır.
1. Bildiğiniz şeye yatırım yapın
“Asla anlamadığınız bir işe yatırım yapmayın”
Warren Buffett
Kendi uzmanlık alanınıza giren veya bilgi sahibi olduğunuz şirketlere ve sektörlere yatırım yapmak ana bir yatırım tavsiyesidir. Bu bilginiz kişisel deneyim, eğitim veya profesyonel geçmiğinizden kaynaklanması önemlidir; yatırım yapacağınız alana biraz da olsa tanıdık olmanız beklenir.
Örneğin, sağlık alanında bir geçmişe sahipseniz ve sektörü anlıyorsanız, sağlık hisselerine veya diğer sağlıkla ilgili varlıklara yatırım yaparken daha güvende olursunuz. Benzer şekilde, teknolojiye ilgi duyuyor ve güncel trendleri takip ediyorsanız, potansiyel olarak daha başarılı olabilecek yeni teknoloji şirketlerini belirlemekte daha önde olursunuz.
Ayrıca hiçbir şey bilmediğiniz bir şeye yatırım yapmaktan bildiğiniz sektöre yatırım yapmaktan daha az ilgi çekici ve keyiflidir.
2. Risk toleransınızı anlayın
Bazı insanlar yüksek riskli, yüksek getirili yatırımlardan çekinmez. Eğer sizde böyle biriyseniz, volatil hisse senetleri veya kripto paralara yönelmek gibi belirli yatırım yöntemleri daha çok ilginizi çekebilir. Daha düşük riskli, daha muhafazakar yöntemleri tercih eden bir yatırımcıysanız tahviller veya temettü ödeyen hisse senetleri gibi sabit getirili araçları tercih edebilirsiniz. Bu tür yatırımlar daha düşük kazanç sağlayabilir ancak riskleri daha düşüktür.
Risk toleransınızı çeşitli faktörler etkiler: yaşınız, finansal hedefleriniz, yatırım deneyiminiz ve bireysel prensipleriniz. Uzun bir zamanı olan genç bir yatırımcıyı ve sermayesini korumayı amaçlayan emekli bir yatırımcıyla kıyaslayın. Portföyleri büyük olasılıkla birbirinden farklı olacaktır.
3. Düzenli olarak yatırım yapın
Bu kural basit: düzenli olarak sabit bir miktarı yatırıma ayır. Piyasa koşullarından etkilenmeksizin.
Piyasa yükseldiğinde almayı, düştüğünde satmayı istemek insanın doğasında vardır. Ancak bu tür genel davranışlar kötü yatırım kararları almaya ve fırsat kaçırmaya neden olur. Bunun yerine, yatırım yaparken duygularınızı çıkarmayı düşünün. Sadece zamanlamaya çalışmadan piyasanın iniş çıkışlarından faydalanma şansınızı maksimize edin.
Ayrıca düzenli veya yarı düzenli bir yatırım programınızın olması kısa vadeli piyasa hareketlerinden veya en son yatırım trendinden sapmamanızı sağlar. Strateji ve program disiplin ve tutarlılık sağlar.
4. Uzun vadeli yatırım yapın
“Yatırım yapmak, boyanın kurumasını veya çimenin büyümesini izlemek gibi olmalı.”
Paul Samuelson
Eğer paranızın sizin için çalışmasını istiyorsanız, aklınıza sabır kelimesini kazıyacaksınız. Yatırımlarınızı genellikle yıllar ve hatta on yıllar boyunca elinizde tutmalısınız. Zaman içinde değer kazanmalarına izin vermelisiniz. Ancak sabrın getirdiği birçok fayda vardır.
Başlıcası piyasa dalgalanmalarını atlatma fırsatıdır. Çoğu durumda, piyasalar zaman içinde toparlanma eğilimindedir. Piyasa düşüşler yaşadıktan sonra bile yükseli. Aslında, tarihsel veriler göstermiştir ki, yatırımlarınızı ne kadar uzun süre elinizde tutarsanız, olumlu getiri görme olasılığınız o kadar yüksektir. Bu bir garanti değil, ancak aklınızda bulundurmanız gereken bir durumdur.
5. Maliyeti en azda tutun
Yatırım yapmak maliyetli bir uğraştır. Bir yatırımcı olarak potansiyel kazançlarınızı en üst düzeye çıkarmak için bu maliyetlerin farkında olmalısınız. Ödediğiniz ücretler ve masraflardan tasarruf ettiğiniz her dolar, yeniden yatırım yapmanızı sağlayacak dolardır.
Yatırım yaparken karşılacağınız en yaygın maliyet kalemleri şunlardır:
- Gider oranları: Fon veya yatırımı yönetme maliyeti
- Piyasa maliyetleri: İşlem ücretleri
- Saklama ücretleri: Yatırımlarınızı tutmak ve yönetmek için finansal kurumlar tarafından alınan ücretler
- Danışmanlık ücretleri: Finansal danışmanların hizmetleri için alınan ücretler
- Komisyonlar: Menkul kıymetlerle işlem yapmak için alınan ücretler
- Loads: Yatırım fonlarının satış ücretleri
Bu yatırım maliyetlerinin farkında olun ve mümkün olduğunda daha düşük maliyetli opsiyonları araştırın.
6. Vergileri göz önünde bulunduru
Yatırım sadece kazançla ilgili değildir, aynı zamanda vergilerden sonra elinizde kalan sermayeniz ile ilgilidir. Değerlendirmeniz gereken ana unsurlardan biri, yatırımlarınızı ne kadar süre elinizde tutacağınızdır. Yatırımınızı bir yıldan daha uzun süre tuttuğunuzda genellikle vergisi daha düşük olacaktır, çünkü uzun vadeli sermaye kazanç vergisi oranlarından yararlanırsınız. Ancak bu husus tabii ki ülkenizdeki vergi yasalarına göre değişecektir.
Vergileri değerlendirerek yatırım yaparken önemli bir unsur da farklı hesap türlerini anlamaktır. Eğer ülkenizde vergilendirilebilir hesaplar ile ertelenmiş vergili veya vergiden muaf hesapların ayrıldığı bir vergi yasası varsa bunlardan faydalanmalısınız. Örneğin, yüksek gelir üreten yatırımlar veya daha yüksek vergi oranlarına tabi olan yatırımlar, ertelenmiş vergili hesaplara daha uygun olabilir.
7. Takip edin ve adapte olun
Portföyünüzü sürekli ilgi ve özen gerektiren canlı bir organizma gibi düşünün. Tohumları ektikten sonra bırakıp gidemezsiniz, değil mi? Benzer şekilde, finansal hedeflerinize ulaşmak için yatırımlarınızı düzenli olarak takip etmeli ve kontrol etmelisiniz, aksi takdirde portföyünüzle iyi bir performans elde edemezsiniz.
Finansal dünya sürekli olarak evrilir. Dün iyi bir yatırım olarak görülen şey yarın öyle olmayabilir. Bu yüzden yatırımlarınızı dikkatlice takip etmelisiniz. Gerekirse yeni ayarlamalar yapın. Sektördeki öncü bir şirkete aniden bir rakip doğar ise seçimlerinizi yeniden değerlendirmeyi düşünebilirsiniz.
Yaygın hatalardan kaçının
Bu kısımda en yaygın görülen yatırım hatalarını listeliyoruz ve bunlara olası çözümleri veriyoruz:
- Oynaklığa fazla tepki verme: Birçok yatırımcı piyasa düşüşteyken paniğe kapılır ve yatırımlarını satmaya başlar. Ancak bu davranış uzun vadeli kazançlarınızı kaybetmenize yol açar, ki yatırımda yapılmaya çalışılan da budur. Çözüm, kısa vadeli dalgalanmaları atlatıp ve piyasada kalmaktır.
- Kısa-vadeli kazançlara çok fazla odaklanmak: Ayrıca, uzun vadeli hedeflere sadık kalmaktansa kısa vadeli kazançlara kapılmak çekici gelir ancak uzun vadeli perspektifinizi sürdürmelisiniz.
- Tüyolara ve söylentilere göre yatırım yapmak: Arkadaşlarınızdan, ailenizden veya medyadan duyduğunuz bir şeyi tüyo olarak kabul etmek pek akıllıca değil ve tehlikelidir. Bunun yerine kendi araştırmanızı yapın, kararlarınızı sağlam temellere ve analizlere dayanarak alın.
- Yüksek ciroya sahip olmak: Bu sadece işlem maliyetlerini artırır ve daha yüksek vergiler ile karşılaşmanıza neden olur. Çözüm, güçlü uzun vadeli büyüme potansiyeline sahip varlıklara odaklanmaktır.
- Yatırımlara aşırı bağlanmak: Bir şirkete yatırım yaptıysanız ona aşık olabilir ve finansal açıdan artık mantıklı olmasa bile satmak istemeyebilirsiniz. Stratejiniz sevdiğiniz bir varlığı satmanız gerektiğini gösterse bile yatırım stratejinize sadık kalın.
Neden erkenden başlamak daha iyidir?
Yatırıma yeni başlarken paranızı kendiniz için çalıştırmanın en iyi yolu küçük ve yavaş bir başlangıç yapmaktır. Bu sayede kendinize güveninizi sağlar ve sermayenizin çok fazlasını riske atmadan iyi yatırım alışkanlıkları geliştirebilirsiniz. Yatırımda zaman kritik bir faktördür.
Erken başlayarak, bileşik kazançların olası faydalarını elde etme fırsatı verirsiniz. Başka bir deyişle, yatırımdan elde ettiğiniz geliri yeniden yatırabilirsiniz. Bu şekilde, yatırım portföyünüz bir tepeye doğru yuvarlanan, ivme kazandıkça büyüyen ve hızlanan bir kar topuna dönüşür.
Yatırım temel amacı sermayenizi büyütmek ve enflasyona karşı gelmektir. Bu zor olsa da önemli derecede ödüülemdiricidir. Bu yüzden sakin kalın, disiplinli hareket etmeli ve uzun vadeli hedeflerinize odaklanmalısınız.
Kaynak:
Why Risk Tolerance is so Important for Your Financial Goals, The Motley Fool
Benefits of Holding Stocks for the Long-Term, Investopedia
Do You Pay Taxes on Investments? What You Need to Know, Intuit