İndikatörler, işlemler ve temel analiz hakkında birçok şey bilseniz bile, para yönetimi kuralları uygulamamanız halinde başarılı olamazsınız.
İstatistiklere göre ortalama yatırımcıların %41’i her ay 9-20 işlem yapıyor. Kalan %59’u fonlarının tamamını tek bir işlemde kaybediyor ve piyasadan çıkmak zorunda kalıyor.
Fonlarınızı akıllıca tahsis etmenize olanak verecek sırları öğrenmek için okumaya devam edin.
Risk/ödül oranı
Bu neredeyse her kılavuzda bulabileceğiniz en popüler para yönetimi ipucudur. Bunun nedeni verimli olmasıdır. Kural, potansiyel karınızın yarısından fazlasını riske etmemeniz gerektiğini söyler. Örneğin, bir işlemden 100$ almayı bekliyorsanız, bakiyenizden en fazla 50$ riske etmelisiniz. Potansiyel karınızın potansiyel kaybınıza oranı ne kadar yüksekse, işleminiz de o kadar güvenli olacaktır. Bu nedenle 1:3, 1:5, vs gibi oranları kullanabilirsiniz.
Ancak hepsi bu kadar değildir. Potansiyel kaybınızın boyutu bakiyeniz göz önünde bulundurularak hesaplanmalıdır. Risk/ödül oranı 1000$ alacağınızı söyleyebilir, ancak bakiyeniz 500$ riske etmenize izin vermeyebilir.
Öncelikle işlem başına ne kadar riske edebileceğinizi belirlemelisiniz. Sonrasında bu toplamın, işlem başına potansiyel karınıza oranını ölçebilirsiniz.
Hesaplamalarınızın çalıştığından emin olmak için önceden kar alma ve zararı durdurma seviyeleri belirleyin. Bazı yatırımcılar yanlış biçimde manuel işlem yaparak işlemi kontrol edebileceklerine inanırlar. Ancak bunu yaparak daha da fazla kaybetme riski alırlar.
%1 kuralı
Bu kural öncekiyle bağlantılıdır. Tek bir işlemde bakiyenizin %1’inden fazlasını yatırmamanızı söyler. Örneğin 10,000$’ınız varsa bir işleme 100$’dan fazla yatırmamanız gerekir.
10,000$’dan çok daha düşük bir miktara sahipseniz aklınız karışabilir. Örneğin hesap bakiyeniz 5,000$ ise, 50$’dan fazla yatırım yapamazsınız. Ancak kural yatırdığınız miktarı anaparanızın %2’sine kadar artırabileceğinizi varsayar. Yani 5,000$’ınız varsa 100$ yatırabilirsiniz. Ancak yüzde 2’nin üstüne çıkmanız tavsiye edilmez.
Çeşitlendirme
Fonlarınızı akıllıca yönetmek konusunda bir diğer ipucu işlemlerinizi çeşitlendirmektir. Çeşitlendirme, farklı piyasalardan farklı volatiliteye sahip varlıklar üzerinde işlem yapmanızı ifade eder. Örneğin hisseleri seçtiyseniz, bunların yüksek volatilitesini EUR/USD veya USD/JPY çiftleri gibi varlıkların stabilliğiyle dengelemeniz gerekir. Veya TRY/USD gibi egzotik çiftlerde işlem yapabilir ve bunları EUR/USD ve GBP/USD dahil olmak üzere ana döviz çiftleriyle dengeleyebilirsiniz.
Yüksek riskli işlemler yapmayın
Piyasaya girmeden önce koşulları değerlendirip ve işlem açmak için hala bir nokta olup olmadığını veya başka bir seçenek aramanın daha iyi olup olmayacağını belirlersiniz. Aynı zamanda belli bir işleme girerken ne kadar riske edeceğinizi de düşünmeniz gerekir.
Örneğin fiyat hızla yükselmişse ve yükselmeye devam edeceğine dair göstergeler bulunuyorsa, alım pozisyonu açabilirsiniz. Ancak fiyat artışı piyasanın yakında terse dönme riskini artırır. Aynı şey tam tersi için de geçerlidir, fiyat yana doğru hareket eder ve direnç seviyesinin üstüne çıkarsa, bu da alım işlemi açma fırsatıdır. Ancak fiyat henüz potansiyeline ulaşmadığından risk daha az olacaktır.
Başarılı olabileceklerine dair işaretler olsa bile yüksek riskli işlemlerden kaçınmanız gerekir.
Strateji kullanın
Birçok strateji, yatırımcıların yatırımları, riskleri ve potansiyel karları hesaplamalarına yardımcı olur. Dolar-maliyet ortalaması da bunlardan biridir. Bu bir yatırım yaklaşımıdır, ancak uzun-vadeli işlemlerde de kullanabilirsiniz. Yatırımcıların anaparalarını birden çok parçaya bölmelerine ve belli aralıklarla yatırım yapmalarına yardımcı olur. Bunu yaparak yatırımcılar volatilite seviyesini düşürler.
Son düşünceler
Bir piyasaya girmeden öncesinde, fonlarınızı hesaplayın ve ne kadar kazanabileceğiniz ve kaybedebileceğinizi değerlendirin. Riskleri unutmayın ve kar getireceğinden emin olsanız bile asla her şeyinizi tek bir varlığa koymayın.